Konuyla ilgili İRDS CENTER-e konuşan Uluslararası Siyaset Uzmanı İsmail Cingöz şunları söyledi:

İsrail ve Hamas arasında Mısırın Şarm el Şeyh şehrinde imzalanan iyi niyet protokolü uzun vadeli olacak mı? Sorusu uluslararası kamu oyunun ciddi manada yakından takip etdiği bir husus olarak önümüze çıkmaktadır. Her ne kadar ABD, türkiye, mısır, ve katar tarafından imzalanan bu iyi niyet protokolü kasım 2025 ayı içerisinde Mısırda yapılması planlanması planlanan bir görüşmenin ön görüşmesi şekli ile ateşkesi ve akan kanı durdurmak amacıyla ön görüşme, ön protokol olarak deyerlendirilmektedir. Bunun uzun vadeli olub olmayacağı İsrailin tutumuna, abd’nin israrı ile olan baskısına bağlıdır. Donald Trump Şarm el şeyh şehrine yani mısıra gelmeden önce israil parlamentosunda yapmış olduğu konuşmasında yine İsraile sonsuz desteyinin devam edeceğini beyan etmesi, bu ateşkesde israile yine destek ve uzun vadede yine saldırılar için ön yargı şekli ile söylene bilir, çünki bu protokol ile Hamasın silah bırakıb, bırakmayacağı netleşmemişdir, mevcut haliyle Hamas silah bırakmak için filistin devletinin kurulması gerektiğini ve silahların da Filistin devleti yöneticilerine teslim edeceklerini beyan etmektedir. Bu da Hamasın silah bırakmayacağı anlamını taşımaktadır, rehinelerin bırakılması gerçekleşmişdir, meyitlerin teslimi ile ilgili 5 – 6 tane meyitin teslimi yapılmış ancak geride kalan meyitlerin enkazlar altında kaldığı ve bunların araşdırılıb bulunması halinde İsrail yönetimine teslim edileceği yönünde bilgiler mevcutdur, ancak Hamas ateşkes kapsamında silahları teslim etmezse İsrailin aradığı fırsat tekrar doğma ihtimali vardır ki, İsrail zaman-zaman atışlarla ateşkes ihlalini zaten sürdürmektedir, yani israil ateşkese riayet etmeyen taraf olarak önümüze çıkmaktadır. Bu ateşkes ihlalleri Hamasın da irelileyen zamanda cavab vermesi hali doğarsa, tekrar Amerika destekli israil saldırılarının olacağı ve aranan baheneninde bu şekilde ortaya çıkacağı söylenebilir, yani israil yine bir bahane arayarak gazzede saldırılara zemin hazırlamak için fırsat kolladığı söylene bilir, Çünki ABD’i başkanı Donald Trump yine parlamentoda İsraile her türlü desteğin verildiğini, hür türlü silahın verildiğini ve bunların da İsrailin çok iyi şekilde kullana bildiğini beyan etmesi iki yüzlülüğün zaten ortaya çıktığı bur süreç olarak uluslararası kamu önünde gerçekleşmişdir.
Sonuç itibari ile bu iyi niyyet protokolü çerçevesinde duran saldırı ve ateşkesler İsrailin tutumuna bağlıdır. Elbetdeki Hamas da kendi isteklerinin gerçekleşmediği şekli ile bir karşı saldırı başlatırsa, elbetde ki ateşkes pek uzun ömürlü olmayacak gibi görülmektedir. Yani burdaki ateşkes İsrailin tutumu, Abd-nin İsraile olan sonsuz desteği ve Hamasın aranan fırsatı verib, vermeyeceğine bağlıdır diye biliriz. Ancak uzun süreli bir ateşkes olması için Kasım ayı içerisinde gerçekleşmesi düşünülen konfransda uluslararsı bir barış gücü şekli ile İsraile karşı veya uluslararası bir barış gücü olarak Gazze şeridine bir barış gücü konuşlansa ancak İsrail durdurula bileceği yönünde beklentiler vardır, Ancak bu barış gücünün İsrail karşısında savaş yetkisi ile karşı ateş etkisi ile koruulub, korulmayacağı da yine belirsizliğini korumaktadır ki, barış gücü kurulacağı da henüz belli değildir, barış gücü kurulursa hangi yetkilerle buraya geleceği de belli değildir.
Bunu zaman gösterecekdir.
Uluslararası Siyaset Uzmanı
İsmail Cingöz
Turan Əlizadə






